28 Kasım 2010 Pazar

SESSİZ SOHBET..

şafak vaktinden önceki saf karanlıktayım..herkes uyurken sevdiğim müzikler çalıyor yine..alt komşunun boğuk ve gür sesini duymamazlıktan geliyorum..apartmanlarda ayakta olanların var olduğunu belli eden ışıklarla beraber sabit duruşumun keyfini çıkarıyorum..karnımda içten içe bir ağrı var..karman çorman bir haldeyim yani..ama rahatım aynı zamanda..

   yerde yatıp tavanın pürüzlü yüzeyinde hayalini kurduğum hayatı izliyorum..çok canlı ve heyecanlı..sırt ağrısına duyarsızlaşmış beynimin ağarlaştığını hissettim..sigara içerken düşünmeye karar verdim..ve yaktım bi sigara..

  ve sonra dedim ki kendime..neden istediğimiz zaman sevdiklerimiz olamıyor yanımızda..ayrılıklar bukadar hızlı yaşanırken buluşmalar,kavuşmalar niye bukadar zor bukadar çetrefilli..mutlu olmak için herzaman çaba harcanırken üzüntüler niye bukadar anlık ve acele..

  kafamda uğuldayan sesle camdan giren sabah serinliği sanki dikenli tellere saplanmışımda oradan koparılmaya çalışıyormuşum hissi yarattı birden..

  farkettim de eskiden korktuğum karanlığın içinde artık huzur buluyorum..yırtılmış hayallerimi birleştiriyorum orada..arada kalan boşluklar kapanıyor karanlıkta..eskiden korktuğum yalnızlıkta tamamlanıyorum artık..çekinmiyorum kabullenmekten gerçekleri yalnızlığımda..bazen anlatmak istiyorum herkese..ben bunları gördüm bunları hissettim ama onlarında içindeki bulutlar kabarmaya başladığı için karşımda ki fırtınayı engellemem gerektiğini anlıyorum ve susuyorum..

  her insanın yüzüne baktığımda gözlerinin arkasına saklanmış hikayeler görüyorum..anlatılmaya ortaya çıkmaya hazır bekliyorlar..ama bazılar varki gözlerin arkasındaki derin boşluğa fırlatılmışlar çıkmamaları gerekiyor..bunlar yaşanırken geride kalan izleri gözlerin kenarındaki çizgilerde görüyorum..

  uykusuzlukla yaptığım sohbetler işte..yine sabahladık beraber..sağolsun yalnız bırakmıyor beni..ardı arkası kesilmiyor konuşmalarımızın..
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder