20 Nisan 2011 Çarşamba

ACI ÇİKOLATA..

yalnızlığın karanlık kuyusunun yanında oturuyordum sadece..esen meltemle batan güneşin kızıllığı başımı döndürdü birden..rüzgarla başak tarlaları ihilal yapan çılgın kalabalıkları anımsatıyordu..uzaktan gelen ses içimi ürpertti..beni çağırıyorlardı..çaresizdim..acizdim kendimce..çıplak ve yaralı ayaklarımın üzerinde karıncalar geziyordu..hayatın hareketliliği herzaman gözümün önündeydi ama ben göremiyordum..belkide görmek istemediğimdendir..bakıyorum ama önümde boş bi sonsuzluk var..
  kalktım yerimden ve koşmaya başladım istemsizce..başaklar heryanıma temas ediyordu..çıldırmış gibiydim..ama bu..bu çok güzeldi..delice kahkahalar savuruyordum etrafa..siyah kargalarda eşlik ediyorlardı herkese kötü ama bana güzel gelen sesleriyle etrafımda..ayağım takıldı birden..neye uğradığımı şaşırdım..başımı yere öyle sert çarptım ki..gözüm karardı..başımdan akan sıcak kanı hissedebiliyordum..mutlu olmayı beceremeyen biri olarak başarımı akan kanımla kutladım..başımı yerden kaldıramadım..toprak kokusu burnumda gitgide artıyordu..burnumun üzerinden akan kanı izledim sessizce..
   ve geldiler yine..beni sadece buldunuz yakalamadınız demek isterdim onlara..ben deli değilim yalnızım sadece demek isterdim..ama yıllarca kimseyle konuşmadım..konuşamadım..artık konuşamıyordum..içimdeki milyarlarca sayfalık roman olucak birikmişliği boşaltamıyordum..hırpalayarak götürdüler odama kadar..
   bu odada olmaktan nefret ediyorum..daha kötü oluyorum hep o an gözümün önüne geliyor..hep o an..hep o gün..keşke eve hiç gimeseydim..keşke o kapıyı açmasaydım..ama açtım..ve küçük gözlerim büyük bi kaybı gördü..önce havada duran ayaklar..havada duran bedenler..tavandan sarkan pis iplerle asılı haldeler..elimden düşen ekmekler..artan parayla aldığım yeni ısırılmış çikolatam..hayatımdaki yediğim son ve en acı çikolataydı..

   
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder