29 Ocak 2011 Cumartesi

RAAT OLCAN..

boşverdim herşeye..uçuyorum sanki..görülmiycek bişey yok tüm sorunlar karşımda duruyor..ama..BANANE diyorum..param yoksa banane..istediğim yere gidemiyorsam banane..insanlar ölüyorsa banane..ben tok yatarken başkaları aç yatıyorsa banane..eğlenmene bakçaksın ya..veya kendi dalgana hangi ayardaysan artık..kafa netarafa sen otarafa..ülke bölünücekse banane..herkes kurnaz olmuş..üste çıkabilmek için adamını altına alır olmuş..herkes birbirini s**iyo..rahat ta millet...rahata takmış herkes..her olanı doğal karşılar olmuş..böyle bi ülkede böyle bi hayatta baskıcı kafaların yönettiği biyerde yaşıyosak tüm olanlardan banane..kimse kendini düşünmüyosa banane..bundan sonra bende keyfime bakıcam..düşene öyle bi tekme vurucam ki..bende düşünce banada vursunlar..ahahah..herkes çökertsin birbirini..bokçuvalı bi dünya olsun..çıkarlar günlük konuşma konusu olsun...heryer çöp olsun...bunu istiyorum..

8 Ocak 2011 Cumartesi

KUŞKULARIN KARANLIĞI..

kuşkularım acaba gerçek doğrularım mı..ayırt edemez haldeyim..soruyorum sorguluyorum ama duyduğum sesler konuşmalar aklımı çeler durumda..aslında en başta ben doğrumu yapıyorum diye soruyorum kendime..içimdeki ses devam et diyor.kötüde olabilir dikkatli olmalısın diye  uyarıyor.ama sonunda devam et yaşa ve gör diyor..aslında baktığımız zaman hayata insan istemedikten sonra yapıcam dedikten sonra kulakları deliniyor ve kim ne derse desin duymuyor..ben bunu hissediyorum ve yaşıycam diyorum..kararlarının arkasında durduğun zaman ben istedim ve oldu diyebiliyosun demelide insan..herşeyin sonunda ya iyi vardır yada kötü..kötü olduğunda yaşıycaklarını kötü anlar başladığında düşünmelisin herzaman iyiye odaklanmalı..iyi olduğunda kötü olsaydıda şöyle olurdu böyle olurdu gelmiyo insanın aklına..mutluluğun pembeliğinde kayboluyosun..bu kafayı yaşamalısın hissetmelisin ki olumlu olan gelsin..
  aslında kim ne isterse değil kim ne hissederse onu çağırıyo ve onu yaşıyor.her karanlıkta bi aydınlık vardır..önemli olan onu yakalamak ve görmek..bakmak demiyorum görmek diyorum..arasında okadar çok fark varki..bazı insan baktığı halde bazende gördüğü halde karanlığın mayıştırdığı gözlerini ortamına ayak uydurur ve yavaşça kapar...göremez o an..ışık hızla patladığında zaten iş işten geçmiş olur..bazen küçük bir elektrik anahtarı gibi olmalı insan..evrende küçük ama tek harekette aydınlatabilmeli etrafını..

23 Aralık 2010 Perşembe

BANG..

kaldığın yerde bekle.ahaha.başka yere gidebiliceksin sanki.olur zamanla.unutlur dedin.oldumu peki.hadi bunu deneyelim seninle.sen geç karşıma oldurt bunu bana.hadi yap.farketmez.ne olursa artık..aklına ilk ne geliyorsa mesela..kabullenilmiş çaresizlik belkide bir bakıma.bir dakika kahvemi alıp geliyorum..ne mi yapıcam.hadi ama.beni tanımıyormuş gibi davranmayı bırak.tamam bunlar olabilir ama görmezlikten gelme artık bazı şeyleri..hava ne kadar güzel değilmi.çocuk seslerini duyuyormusun.kuşlarla beraber uçuyorlar sanki.araba sesleri yok artık farkediyosun değilmi.TAMAM KES.bende duyuyorum.ama birkez olsun duymamazlıktan gel.bazı şeyleri,işine gelmeyenleri duymadığın gibi..hadi gel..gidiyoruz..birkez olsun soru sorma.sus ve benimle gel...koş hadi koş.ahaha..kooş..yakala beni hadi..dikkat et!!ahahah..dur bekle.dinlen.nasıl ama beğendinmi.gel bak şuraya çıktığımızda daha iyi görüceksin manzarayı.nasıl ama..bak bak iyice..bana bak..artık yapamıyorsun.bana bakamıyorsun bile..lanet olsun!!daha ne yapmam gerekiyor ha..daha-ne-yapmam-gerekiyor!!!ölümün yakın nefesini duyuyormusun..ha..bak bana..duyuyormusun..bak en sevdiğin şarap..al..karşılıklı içelim..tepemizdeki güneş nekadar sıcak farkındamısın..bu güneş battığında burası soğuycak..her yer kararıcak..tıpkı bizim hayatımız gibi..BANG..

20 Aralık 2010 Pazartesi

ÖLÜM PARTİSİ..

neden herşey belli bir düzende gidiyor..alışılmışların dışına çıkamıyoruz..ben ne bileyim düz bir çizgide hafif bir eğri olmaya çalışırım hep..herkesin gittiği yoldan gitmeyi sevmem..farklı olmak için çabalamak gibi bir kaygımda yok ama normal halim zaten diğer kalıpların dışında..
örneğin fırında yapılmış bir kemal paşa tatlısının köşede kalıp yanmış olanları daha çok ilgimi çeker..ortada olanlar belli,hepsinin tadı aynı zaten..şekil aynı,renk aynı..ama diğerleri!!!..ortada olanlardan daha farklı..öyle oldukları için zaten köşedeler..
bunlardan farklı olarak şöyle bişey var..mesela gidersin bir mağzaya..satıcı gelir başına sormadığın halde başlatır anlatmaya..bak bunlar var..bunlar bu ara çok satılıyor falan..iyide akıllı evlat çok satılıyosa ben neden alayım onu..dışarda başkasıyla aynı desen içinde neden yer almak isteyim..ben istemem şahsen..kimiside sever mesela..buda bi farklılıktır..
veya bunlardan çok farklı olarak..ben öldüğümde benim için cenaze değilde ölüm partisi yapılsın isterim..ne öyle abi herkes ağlıyor..sonra ne oluyosun iki gün sonra unutuluyosun..ama düşünsenize..herkes toplanmış..kahkahalar havada uçuşuyor..seninle ilgili güzel hatıralar canlandırılıyor bi köşede..herkes eğleniyo..unutulmaz bi gün olmazmı..sende oradasın..farklı bi olayın içinde farklı bi durumdasın..herkes gülüp eğlenirken..herkes ayaktayken sen yatıosun..:))))
tabikide bunlar sıyırmış bir kafanın düşünceleri..ama bana göre gayet normal..neden olmasın ki..diğer ritüeller yine yapılsın..ama bunlarda olabilir..

13 Aralık 2010 Pazartesi

monologlar..

     işte başladı yine ilk kar..her sene heycanla izlerim yılın ilk karını..her sene farklı bir buruklukta olur içimde nedense..bu senede dostlarımın,kardeşlerimin benden uzak oluşu buruk olmamın sebebi..tabiki yanımda olanlarıda var fakat hepsi yanımda olsun isterim hep..ayrı kalmak değilde ayrılış anı canımı yakandır hep..hep yanyanayken,hep beraberken,hep gülerken şimdi ayrı olmak çok acıtıyor canımı..yağan kar merhem olur gibi şimdi..kapatıyorda üzerini..üzüntülerim karla kaplanıp onunla eriyip gidicek yine..herzamanki gibi..
     biliyorum mesafeler hiç birşeyi değiştirmiyor..varolduğumuz sürece yollar bizimdir..yollar sevgileri pekiştirir..daha çok birbirine bağlar insanı..
    inanıyorumki bu monologlar bir gün işe yarıycak..:)))

11 Aralık 2010 Cumartesi

SAÇMALAMA..

içtiği zamanlarda açılır ya insan..yaşıyorum,hissediyorum ve herzamanki gibi ağlıyorum..kusmuklar arasından sıyrılıp yükselip anlatıyorum kendi gerçeklerimi..tek kişiye itiraflar yapıyorum..kendime yakın hissettiklerim yanımda hemde çok yakın hissettiklerim..bir taraftanda gizli itirafların yanında yakılmış sigarann arkasından yapılmış espirilerin sonucunda yakılmış sigaranın dumanı ardında isyanlar,yakarışlar..bir yanda hesaplaşmaların sürdüğü yerde..dIşarıdaki rüzagarın etkisiyle setleşen küfürler..duyuyorum tüm sesleri..her of ta bir devrilmiş duygu..gülmekle ağlamak arsındayım..keşke bende çağrılmış uykuların rüyalarına dalsam..kabullenilmiş ciddi merakların arsında yok olsam..kabullendiğimiz gerçeklere gülerek yüksek sesler arasında susuyoruz..hep ben düzelttim sesleri..neden bukadar yüksekler..dinlenmediğimizi sanarak kabullenilmiş değişimlerin,doğruların,sabredişlerin kabullenişi bukadar duyumsanılmalımı..bunların üzerine tek söyliyeceğim var.....SAÇMALAMA..

4 Aralık 2010 Cumartesi

ALİMİNYUM..

bazı sohbetler vardır hiç bitsin istemezsiniz..bazıları vardır karın ağrısı yapar..bugün ilk olanı yaşadım..saatler süren bir sohbetti..bazı yerlerde kopukluklar olup farklı konulara girip tekrar geri döndük..tek konu üzerinde saatlerce geyik yaptık..böyle sohbetleri çok seviyorum işte..böyle sohbet eden insanlarıda..böyle insanları arıyorum herzaman..karşına geçip saatlerce kendini anlatmayan seninle ortak bir paydada buluşup bu az vaktimiz olan zaman içinde seninle iyi vakit geçirebilen olmalı..aynı espri anlayışıda olmalı muhakkak..öyle olmasak bir aliminyuma koca akşam gülmezdik..

1 Aralık 2010 Çarşamba

ONU BEN ÖLDÜRDÜM..


İlk görüşte aşk..evet onlar ilk görüşte aşık olmuşlardı birbirlerine..çocuk kızı ilk gördüğünde kalbi adete boğazında atıyordu.yutkunamıyordu bile..kızda çocuğu gördüğünde kızardı hemen..utandığı zaman hemen kızarırdı.utandı çünkü çocuk devamlı ona bakıyordu..çocuk engel olunamaz bir şekilde kıza sarılmak istiyordu..gözlerini ondan alamıyordu.yavaşça kıza doğru ilerledi..kız donup kalmıştı sanki.artık daha da yakınlardı.ikisi de gözlerinin içine bakıyorlardı.bu an hiç bitmemeliydi.hafifçe esen meltem kızın kokusunu getirmişti çocuğa.iyice içine çekti o muazzam kokuyu.güneşte bir yandan batmak üzereydi.kızıllık her yanı sarmıştı.kızın kızıl saçları daha da kızıllaşmıştı.
   Çocuk merhaba dedi..seni sanki daha önceden tanıyor gibiyim.sanki önceden beri birbirimizi tanıyormuşuz gibi hissettim..kusura bakma rahatsız etmek istemezdim..bunu neden nasıl yaptım anlamıyorum ama seni çok yakın hissediyorum dedi….ve arkasını döndü gitmek için..
  Kız dur dedi..dur bekle bende senin gibi hissettim..anlamıyorum nasıl oldu ama seni görür görmez içimden bir şey koptu sanki dedi..ve çocuğun elini tuttu..çocuğun elleri titriyordu..kız çocuğa baktı ve güldü..çocuk inanamadı hayatta bu kadar  güzel bir şeyin olabileceğine inanamadı..çocuk kıza zamanı olup olmadığını sordu..bir an olsun yanından ayrılmak istemiyordu..kız eve gitmesi gerektiğini ama akşam dışarı çıkabileceğini söyledi..çocuk kulaklarına inanamadı sevinci gözlerinden okunabiliyordu..kızda çocuk kadar heyecanlıydı..elleri terliyordu devamlı..çocuğa belli etmemek için annesinin diktiği beyaz elbisesini tutuyordu devamlı ellerini kurulamak için..
  Çocuk kızı evine kadar götürdü..yolda hiç konuşamadılar.sadece birbirlerine bakıp gülümsediler.kız bahçe kapısını açtı ve girdi.çocuk tam ne zaman buluşacaklarını sormak için elini kaldırıp azını açmıştı ki kız sekizde saat kulesinde buluşalım dedi.çocuk tamam dedi gülerek.kızda çocuğun gülüşüne bayılmıştı.
  Çocuk hemen eve gitmek için koşmaya başladı.yoldaki taşlara takılarak birkaç defa düşme tehlikesi geçirdi.kalbi yerinden çıkıcak gibiydi.ne yapıcağını bilemez halde sadece koşuyordu.nihayet eve gelmişti.bahçe kapısına yaklaştığında duramadı ve çok kötü çarptı.birden şoka uğradı.gözünü açtığında yerde yatıyordu.birden kız geldi aklına acıya aldırış etmeden üstündeki tozu temizlemeden eve koştu.annesi gördüğünde gözlerine inanamadı ve çığlık attı.açıklama yapıp zaman kaybetmemek için hemen banyoya koştu.üstündekileri çıkarıp geçen yaz annesiyle beraber bambulardan yaptıkları kirli sepetine fırlattı.küvete koştu hemen musluğu açtı.küvet dolarken ayağa dikildi elindeki,kolundaki,bacağındaki yaralara baktı.başını yavaşça sağa çevirdi ve aynadaki dehşet verici görüntüyle karşılaştı.kaşı yarılmış,dudağının kenarı sıyrılmıştı.kendine lanet okudu..APTAL..APTAL..APTAL..ne var o kadar koşacak dedi..o an annesi kapıya kırarcasına vuruyordu..oğlum ne oldu çık dışarı..aç kapıyı anlat ne oldu..çıldırtma beni aç diye bağırıyordu..çocuk hiç aldırış etmedi.kızı düşündü.içi içine sığmıyordu.hemen daldı küvete ve bastı çığlığı.yaraları suyla temas edince dayanılmaz bir acı hissettirmişti.
  Yavaşça yıkandıktan sonra hızlıca çıkıp bornozunu giydi.kapıyı açtı.annesi hala kapıdaydı neredeyse çarpıyordu.kadın sert sert bakarak çenesinden tuttu ve başını sağa sola çevirdi.şu haline bak.utanmıyor musun kavga mı ettin anlat dedi.çocuk annesine bakarak gerzek bir gülüş attı ve görüşürüz diyerek odasına koştu.kadın anlayamadı ne olduğunu.aşağıya inerken bağardı tekrar..yemek hazır hadi giyin gel..
   Çocuk o kadar hızlı hareket ediyordu ki her şeyi yıkıp döküyordu.dolabından favorisi olan kıyafetlerini çıkardı ve giydi hemen.yatağın altından annesinin gizli para biriktirdiği yeri bulup gizlice aşırdığı paralarla aldığı parfümü sıktı.aynanın karşısına geçti şöyle bir kendisine baktı.her şey tamamdı fakat yüzündeki yaraları nasıl saklayacağını düşündü.zaman gelmek üzereydi yapacağı bir şey yoktu artık.yara bandı yapıştırdı hemen aşağıya indi.annesi yemeğini koymuştu sofraya oturduğu gibi yemeğe başladı.annesi dik dik ona bakıyordu.anlamıştı ama görmemezlikten geliyordu.bir yandan yemeğini yiyip durmadan da
saatine bakıyordu.annesi karşısına geçti çocuk başını kaldırdı.bir baktı ki annesi gülüyor.kadın çocuğun şaşkınlığını görünce kahkaha atmaya başladı.en sonunda durup…aşıksın sen diye çığlık attı adeta.çocuk çok utandı.yemeğini yarıda bırakıp çıkmam gerekiyor deyip fırladı yerinden.hızlı adımlarla kapıya ilerledi ve kapıyı ardından çarparak çıktı evden.annesi kapıya baktı iç çekti arkasına dönerek bulaşıkları yıkamaya devam etti..
  Çocuk hızlı hızlı ilerliyordu.birden avazı çıktığı kadar bağardı.annesine sinir olup hemen evden çıktığı için dişlerini fırçalamayı unutmuştu.hala azında yer fıstığından yapılmış olan fıstık ezmesi tadı vardı.işaret parmağıyla dişlerini fırçalar gibi temizlemeye çalıştı.bu kadar aksilik fazlaydı artık.durdu derin bir nefes aldı hızlıca verdi.kendini rahatlamış hissettiğinde yola devam etti.soldaki patikadan giderek kestirme yola saptı.terlememek için hızlı yürümek istemiyordu ama geçte kalmak istemiyordu.
   Meydanın ışıkları az ileride belirmişti.heyecanı git gide artıyordu.kalbinin atışı neredeyse canını acıtmaya başlamıştı.yine yerinde durdu derin bir nefes alıp verdi.saat kulesinden çan sesi duyuluyordu.saat sekizdi.başını kaldırıp saate baktı çan sesiyle kalp atışı müthiş bir senkronizasyon içindeydi.sanki ses kalbinden geliyordu.başını indirip tam karşıya kulenin dibine baktığında kızı gördü.o an tüm heyecanı geçmişti.azı kulaklarındaydı adeta.kızda gülüyordu.çocuğa doğru yürümeye başladı.tekrar buluşmuşlardı.kız çocuğun yüzünü görünce şok oldu.ne oldu sana böyle dedi.çocuk hiç..önemli değil dedi.kız açıklama bekler gibi bakıyordu.çocuk iç çekerek seni bıraktıktan sonra eve giderken koştum da..düştüm dedi utanarak.kız kendini tutamadı ve bastı kahkahayı.çocuk kıpkırmızı oldu.kız gülümsedi ve çocuğa çok tatlısın dedi..birbirinin gözlerinin içinde kendilerini görüyorlardı.çocuk kızın elini tuttu hala kıza bakıyordu..kız..
hep burada durmayacağız değil mi dedi.çocuk kekeleyerek tabiî ki de hayır dedi.
  Kızın elinden tuttuğu gibi hızlıca yürümeye başladılar.küçüklüğünden beri gittiği deniz fenerine götürecekti kızı.hep hayalini kurduğu gerçekten seveceği kızı bulduğunda ilk buraya getireceğim diye söz verdiği deniz fenerine gidiyorlardı.kız dur nereye gidiyoruz böyle dedi.sürpriz bekle bakalım biraz dedi gülerek.kızda güldü ve neredeyse koşmaya başladılar.
   Deniz fenerine geldiklerinde kız azı açık kalmıştı.hep buraya gelmek istemiştim ama ya fırsat olmadı yada benimle gelecek bir arkadaş bulamadığım için gelemedim dedi.çocuk şaşırmıştı.bir yandan da sevinmişti.
   Fener yakıp söndürdüğü ışıkla denizde çok güzel bir görüntü oluşturuyordu.ikisi de çok mutluydular.sonu gelmez bir sohbetin içindeydiler sanki.çocuk bir an durdu kızın gözlerinin içine baktı.kızda ona bakıyordu.çocuk keşke zaman dursa ve hep bu anda kalsak dedi.kız gülümsedi ve keşke..bende çok isterdim dedi.sonra anlam verilemez bir çekimle birbirlerine yaklaştılar.o an işte zaman onlar için durmuştu.öpüşmeye başladılar.hafif esen rüzgar bir ip gibi etraflarında dolaşarak onları birbirine bağlamıştı sanki.çocuk kalp atışı anlaşılmasın diye kızdan kendini çekmişti hafifçe.kızda heyecanlıydı biran kendini garip hissetmeye başlamıştı.boğazı gıdıklanıyordu sanki.sonra kaşınmaya başladı.istemsizce çocuktan çekti kendini.geç oldu gitsek mi artık hem üşümeye başladım dedi.yalan söylemişti aslında hiç gitmek istemiyordu.çocukta isteksizce kabul etti.kız yolda öksürmeye başladı.çocuk birden endişelendi iyi olup olmadığını sordu.kız yine yalan söyledi iyiyim dedi.çocuk kızı evine kadar bıraktı.yine birbirlerine baktılar.kızın gözleri dolmaya başladı ağlıyordu.çocuk ne olduğunu anlayamadı.kız çocuğun konuşmasına izin vermedi.ellerini tuttu..seni biranda bulmuşken bu kadar çabuk senden ayrılmak istemezdim dedi.çocuğu öptü ve eve doğru yürümeye başladı.halsizce yürüyordu.bedenini taşıyamıyormuş gibi bir hali vardı.çocuk bu güzel akşamın sonunda böyle bir şey yaşanmasına anlam veremiyordu.boş boş bakınarak evin yolunu tuttu.
     Ertesi gün heyecanla uyandı çocuk.ilk defa annesi uyandırmadan uyanmıştı.hemen hazırlandı.saçını yaptı parfümünü sıktı.tekrar sevgilisini göreceği için çok heyecanlıydı.annesi çocuğu kaldırmak için yukarı çıkıyordu.çocukta hızla aşağıya iniyordu.bir patlama oldu
adeta.hızlıca çarpıştılar.kadın merdivenin korkuluğuna sırt üstü çarptı.çocuk annesini öyle görünce korktu birden özür dilemeye başladı.annesi tamam hadi aşık çocuk önemli değil kahvaltın hazır otur hemen dedi.çocuğun heyecandan iştahı kesilmişti.biran önce okula gidip kızı görmek istiyordu.hayır hemen çıkacağım dedi.annesi hemen kolundan tuttu mutfağa götürdü masaya oturttu.bu kahvaltı yapılmadan bir yere gidemezsin dedi.çocuk hızlı hızlı yemeğe başladı.masada fıstık ezmesi yoktu.nerede olduğunu sordu annesine.annesi yok artık fıstık ezmesi dedi.çok anlayamadı neden diye sordu.annesi gazeteyi uzattı.tanırsın belki sizin okuldan bir kız bu sabah ölü bulunmuş.doktorlar kızın yer fıstığına gizli bir alerjisi olduğunu ve bu yüzden öldüğünü söylemişler.çocuk şaşkınlık içinde kalmıştı.biryandan çayını içerken bir yandan da gazeteyi düzeltti..
    Çocuk biranda dondu.yüzü beyazlaştı.gözleri doldu..vücudu titremeye başladı.elindeki bardak biranda olduğundan daha ağar oldu.birden düşürdü elinden.yerde patlayan bardağın sesiyle annesi çığlık atarak çocuğa döndü.kadın şok oldu.oğlu bembeyazdı..hemen yanına koştu.ne oldu ne oldu dedi.gazeteye baktı sonra çocuğa döndü.anlamıştı çocuğunu heyecanlandıran kendine aşık eden kız artık yoktu.sıkıca sarıldı oğluna çocuk ağlayamıyordu.gözlerinden yaşlar akıyordu.ama ses çıkaramıyordu..aklından sadece şu geçiyordu..ONU BEN ÖLDÜRDÜM..
   



 NOT:dershanede bir hocamın anlattığı olaydan esinlenerek yazdım...teşekkürler..

ANI YAŞA..

ne zaman nerede olucağımız hiç belli değil..bu akşam mertle dışarı çıkmaya karar verdik..ne yapsak nereye gitsek darlıyoruz birbirimizi..o benim istediğim yeri istemiyor ben onunkini..en sonunda kordonda denizi doldurarark yaptıkları duvarda.deniz kenarında içmeye karar verdik.ara sokaklardan geçerek eski evleri izleyerek kordona ulaştık..bir büfeden içeceklerimizi alıp kıyıya gittik..kordona yeni koyulan ne amaçla yapıldığını hala anlamadığım çanakkale boğazını 24 saat çeken ve her gün bir önceki günü gösteren bir odanın içinde perdeye yansıtılmış boğaz vidyosunun bulunduğu o odacığın arkasında kıyıya oturduk..rüzgar soğuk soğuk yüzümüze çarpıyordu..üşüyorduk ama halimizdende memnunduk..bir yandan içip bir yandan sohbet ettik..bundan 10 yıl sonra buraya geldiğimizde burda oturamıycaz artık koca adamlar olucaz çocuklarımızla geldiğimizde nerelerde gezdiğimizi neler yaptığımızı anlatıcağımızı,karşıda vera cafe'nin az ilerisinde bulunan deniz fenerinin arkasındaki sessiz,dinlendirici çim alandan bahsettik..yasemin mori'de herzamanki gibi şarkılarıyla bize eşlik etti..üşüyorduk ama huzurluyduk..
   daha sonra bu akşam ilk defa birlikte çıkıcak olan arkadaşalarımızın yanına gitmeye karar verdik..hızlı adımlarla ilerliyoduk..bir yandanda davul sesleri geliyordu..asker eğlenceleri vardı etrafta..bizde kendimizce eşlik ettik onlara..arkadaşlarımızın yanınada biraz uğradıktan sonra o arkadaşların evine gitmeye karar verdik..
   yine adımlarımızı hızlandırmıştık..acelemiz olmadığı zamanlarda bile hızlı yürürüz biz..herkes oradaydı..bazıları vizelerine çalışıyordu bazısıda muhabbetin dibine vuruyordu..ben yine yalnızlık arayışına girerek odaya çekilip müzik dinledim..kendimi hazırlayıp yanlarına çıktım yine..hem sohbet edip hemde yarınki ders için erkenden nasıl kalkıcağımı düşünüyordum..
  gecenin sonunda eve dönerken farkettim ki planlamadığım şeyleri yaptım ve yaşadım..bu yüzden uzun vadeli planlar yapmayı hiç sevmem..o an durum neyi gerektiriyorsa onu yapmak lazım..

30 Kasım 2010 Salı

DENEYİMLER..

bazen düşünürsün acaba beni şuan kim düşünüyor diye..aklından herkesi geçirmeye başlarsın..çok özlediklerin sıyrılır aradan..acaba şimdi nabıyor şimdi birlikte olsak neler yapardık diye dalarsın hayallere..bazen bişey olur çıkar ortaya..sen olmasanda,senden çok uzak olsalarda,senin bilmediğin bir zamanda seni düşünmüş seni konuşmuşlardır..ayrı bi mutluluktur..insanların aklında yer edebilmek..hayatta yapılabilicek en büyük yatırımdır..
  farklı bir deneyim..bu sene bunu çok yaşadım..önce okulu kazandım..yeni insanlar,yeni hayatlar,yeni hikayeler..hertürlüsünü gördüm..okuldan sonra tatile gittiğim yerde..birsürü yeni dostum oldu..orası farklı bir deneyimdi benim için..insanlarla önce tanışırsınız belli bir zaman sonra arkadaş olursunuz bizaman sonra eğer herşey yerine tam oturmuşsa dost olursunuz..benim orda biranda yeni dostlarım oldu..buda onların içten olmalarından kaynaklanıyor..daha sonra buyaz katıldığım arkeolojik kazıda..birsürü insanla tanıştım yine..farklı kişilikler..ortak yönler..herkesin farklılığını bariz görebilir duruma geldim..
  her konuştuğum kişiden farklı birşey öğrendim..her birinin nasıl ellerindeki çizgiler farklıysa düşünceleride okadar farklıydı..ortak bir noktada elbette buluşuluyordu fakat yarattıkları farklar apaçık ortadaydı..
  geneline bakarsak her gittiğim yerde biçok farklılık yaşadım..her tanıştığım insanda bir iz bıraktım..belki o gittiğim yerlere birdaha gidemiycem..yaptıklarımı birdaha yapamayım yaşadıklarımı yaşayamıycam..ama ben orada olmasamda beni hatırlayan birileri olucak..insanlar aslında geride kötü izler bırakmak yerine,kendilerini unutturmaya zorlamak yerine fazla çaba sarfetmeden birbirlerinde ortak noktalar bulmaya çalışıp ebediyen hatırlanabilmeyi düşünmeli..belkide hayatta kendimiz için yapabiliceğimiz en iyi şey budur..
    yaptığım çalışmalar içinde aynı şeyler geçerli..katıldığım kazıda çok farklı deneyimler yaşadım..yazın o sıcak zamanında herkes denizde serinlerken keyif yaparken,biz belli bir amaç için toplanarak oradakilerden başka kimsenin yaşamadığı şeyler yaşadık..belki ileride bu işi yapmıycam..böyle bir çalışmada da birdaha bulunmayabilirim ama orada benim çıkarttığım ve müzede sergilenicek eserler var ortada..benden geriye kalıcak şeylerdir onlar kendi adıma..bunu kimse bilmeyebilir..ama benim bilmem kendim için yeterlidir..
   
bazende herzamanki gibi hastalıklı düşüncelere kapılırım..acaba ben ölünce kimler üzülücek..herkesi tek tek gözümün önüne getirip ölümümün haberi verildiği andaki yüz ifadesini düşünürüm..o an naparlar nasıl davranırlar diye..bazen kesmez en sevdiklerimin ölümlerini düşünürüm..hayatta yaşıycağımız en ağar deneyimdir bence..sonsuzluğa kavuştuğun uçuk bir deneyim hemde..son anın bilinmemesi ve geride bıraktıklarımız..zaman çok gibi gelir ama aslında zaman tek nefes kadar kısadır..o son an gelmeden herkes kendi ve diğerleri için birşeyler yapmalı..nasıl bir yarışmada süre bittikten sonra ne yapsanda boştur..aynı onun gibi joker hakkıda yok bunun..kronometre sıfırlandımı yaptıkların ve yapmak istediklerini bırakır gidersin..