20 Şubat 2011 Pazar

ANLAYANA...

tahta pabuçlar yaptım sana bana..şarkımızı açtım dinle..bozuk pikap ama ben duyuyorum sesini..kablolar,pullar,kürdanlar var etrafımda..kestim bileklerimi yine..aktı yayıldı etrafa civa..hala sızlıyor sırtımdaki arşe izleri..karanlık şarkımızın lanetini çekiyorum ben yine..sen otur koltuğuna kurul rahatça..tozlu şamdanların loş ışığı bile aydınlatmıyot seni..küçük ihtimallerde dahi olamıyorsun..düştükçe yere..bir kat daha artıyor kadehteki şarabım..bir koza gibi sarıyor etrafımı sigaramın dumanı..yok oluşumu ağar çekimde izle olurmu..o zaman daha iyi aydınlatırsın ruhumu..

 olmuyorsa bazen verdiğin kararlar..çekip gidiceksin terkediceksin bulunduğun yeri..bulantılar içinde zarını yırtmaya çalışıcağına kendini varedebileceğin kendi kendini yaratabileceğin yerde bulucaksın kendini..aklına tam kapıdan çıkarken montunun cebinin kapı koluna takılması gibi takılan kişiler,suratlar olmamalı..sen istemiyorsan o an yaşanmamalı..kimin ne düşündüğü çok umrundaysa versinler eline günlük bildirgelerini milyonlarca insanın yaptığı gibi koyun geldik koyun gidicez kafasını yaşa gönlünce..

herzaman kimi nasıl mutlu edebilirim veya kimi nekadar mutlu etmeliyim diye düşündüm..kimisi için elimden geleni ardıma koymadan didinip durdum..çokta severek yaptım bunu..kimileri şemsiyeyi kapattıktan sonra yağmurun başlaması gibi sinir etti kimiside dinlemek istediğim bir şarkıyı hayal ederken radyoyu açtığımda o şarkının çaldığını duymamdaki kadar mutlu etti beni..kimine göre küçük ama bana göre büyük şeyler bunlar..

ANLAYANA...

17 Şubat 2011 Perşembe

ŞEN SABAHLAR..

    her bir yeni güne başlarken bu sabah farklı olucak diyorum..ama klişe bir şekilde bilgisayarın başına geçiyorum hızlıca..ekrana bakmaktan yorulan gözlerimi ovarak kafamı kaldırıyorum ve karşımda ışıl ışıl bir pencere..içim o anda coşkuyla doluyor hemen gidip perdeyi açıyorum ve bir bakıyorum ki hayat karşımda..denizin ve gökyüzünün maviliği birbirine karışmış..çamlar benden daha hareketli..git gide ölen ağar bir hastayım sanki diyorum kendi kendime..herbir eve tek tek bakıyorum..içimde anlam verilemez bir duygu beliriyor..hepsinin içinde neler oluyor merak etmeye başlıyorum..kimisinde kahvaltı kimisinde kavga kimisi ölümüne sabah programı izlerken bazılarıda çılgınca sevişiyordur..sonra oturuyorum en yakın iskemleye..ölümüm aklıma geliyor..sevdiklerim aklıma geliyor..bakıyorum kendime elimi başıma yaslamışım dalmış gitmişim uzaklara..birden diyorum şuan şu şekilde ölsem..içeri biri girip çıksa..bişey dese cevap vermesem..belki sinir olucak bağırıp çağırıcak sonra çekip gidicek..ama ben hep öyle kalıcam..ne komik olurdu değil mi? artık hırsına yenilen herkimse kolumdan çektiğinde ellerine yığılıp kalıcam..gözler artık allahını kaybetmiş olur heralde..işte o andan itibaren olucakları gözlemlemek isterdim..neler olucak..herkes birbirine nasıl söyleyecek? kim ne tepki vericek? kim üzülüp kim üzülmeyecek? herkesin haberi ilk aldığında ki o yüz ifadesini fotoğraflamak isterdim..keşke öyle bir imkan olsa..gerçe bunu yapabilirim ama sonra vakit geldiğinde camın önünde çürümek istemem...
   işte ben böyle düşüncelerle uyandığım sabahta günün devamını ne şekilde getiririm siz düşünün...

15 Şubat 2011 Salı

BOZUK TELEFONUMDAN GELEN SESLER..

çürüdük artık..arkanız dönük hepinizin..söz geliyorum..söz..koşuyorum..gün geldiğinde aynı yerde olucaz,aynı havayı soluycaz..tanıyamıycaksınız beni..farkına vardığınızda hava kapalı bile olsa güneş açıcak..söz geliyorum..söz koşuyorum..birbirimizin gözlerine baktığımızda sevinç anını görelim diye zaman kaybetmiyorum..söz verdim geliyorum..deniz fenerinin ışığını görüyorum..geç kalmış buluşmaları tamamlıyorum..gün geldiğinde aynı sabaha uyanıcaz..geçtiğim yolları siliyorum..gördüğüm tarlalarda özlemlerimizi nadasa bırakıyorum..söz geliyorum..söz koşuyorum...


gördünmü sende hadi söyle..özgürlük denen sonsuz yolu..içinde biliyorum..korkma sakla onu..sakın kaybetme..bak geliyorlar yine..kin kanatlı kuşlar salıyorlar etrafa..sende görüyormusun..çılgına dönmüş dalgaları..rüzgarın sessiz çığlığı yankılanıyor..dikkatli ol duyacaksın sende..görüceksin..geçicekler karşına..gülücükler saçıcaklar etrafa..sen hep şüphe duyucaksın..görüyorsun değilmi..yargısız düşünceler hep eteğimize yapışmış halde..bıraktığında boşverdiğinde görmeyeceksin..emin ol..çünkü ölüceksin...


bak geçiyor bulutlar..nerede yağmurlar..eminmisin..kahrolduğumuz ortada..kadersizleştiriliyoruz..çizgili gömlekler gibiyiz..renkler farklı ama aynı zorunlu desen..sende gel..yeşil dağların ardındayız..bak hızla dönüyor dünya..evrende hepimiz sadece bir nokta..geliceksen söyle..kapanıyor kapılar..acele et..


arabamıza binelim..hızla gidelim..gözaltı torbalarım yanımda..kaçabiliriz artık..korkularımız şaha kalkmış..koş..imgelerim bagajdaydı..hala ordaysa kurtulunca çıkarıcam..ayna tutup güneşte yakıcam..makas atılmış gülüşmelerimiz kalmış cebimde..ayırdım sanada..bakınca çok saçma..neden olmasın ki ama...


kararsız kaldığımda duyduğum sesler gelir aklıma..boşalmanın öncesindeki soluklar..titreme hissi..bazen bir göz yaşıyla düşer terli saçlara..kararsız kaldığımda yaptığım konuşmalar gelir aklıma..içine baktığım gözler bazen..kimi boş kimi kinli kimi ciddi kimi içten..renkleri kadar baktıkları biçimde farklı..kararsız kaldığımda yatar uyurum bazen..en iyisi o aslında...


karambole geldi hayat..varmış kurgusal insan rahat..git gel yaptık hep..uzak bir ışık gibi..ama görüyorum..gözümü kamaştırabiliyor..kafamdalar..içimdeler..her bir hücremdeler..beraberken duyduğumuz sesler yankılanıyor şimdi kulağımda..duğduğumuz kokular burnumda..esen rüzgarlarımız etrafımda..mutluyum..asfalt dünya sınırımız değil..sınırsızlığımız..tanışmadık daha engelle..hayatı öğrendim yanınızda..ama öndeyim hepinizden..bir kalp çaldım vadinizden...


yalnız kaldıysan..saf halinin dıştan görünüşüdür korkma..seninle beraberinde gelen koca birikmişlik,bir yığın hayat görünmez asla..kişiler,dostlar,arkadaşlar..somut olmadıkları zamanlarda bile soyut haliyle yanındadırlar..umut etki hep öyle kalsınlar...